{ "title": "Kızılcık Fidanı", "image": "https://www.kizilcik.gen.tr/images/kizilcik-fidani.jpg", "date": "21.01.2024 02:26:15", "author": "Ahmet BOZBIYIK", "article": [ { "article": "Kızılcık Fidanı, C vitamini açısından oldukça zengin olan kızılcık, içerisinde birçok mineral madde ve tanen bulundurur. Kızılcık ağacının meyveleri kılcal damarların güçlü olmasını sağlayan, damarlara elastiklik kazandıran ve kan basıncını düzenli olmasını sağlayan maddeler içerir. Meyvesi, yaprakları, çiçekleri, çekirdekleri, kökü ve kabukları antiseptik özellik taşımasından dolayı birçok yaranın tedavisinde mikropları gidermek için bir ilaç olarak kullanılabilir. Bu gibi özelliklerinden dolayı son yıllarda yetiştiriciliği ön plana çıkmış olan kızılcık fidanı üretiminde oldukça artış olmuştur. Ülkemizde kızılcık ağacının yabani formlarda olanları genellikle Akdeniz, Karadeniz, Marmara ve Ege bölgelerinin sahil ve yüksek bölgelerinde bulunan dağlık alanlarda, tek olarak ya da gruplar halinde bulunmaktadır. Bursa, Yalova, İstanbul, Malatya ve Karabük illerindeyse sınırlı miktarda aşılı kızılcık yetiştiriciliği yapılır. Reçel, marmelat ve meyve suyu yapılabilen kızılcık meyvesinin ağacı oldukça sıkı ve sert yapılı bir ağaçtır. Meşhur olan devrek bastonları bu ağaçtan yapılır. Erken çiçek açan kızılcık ağaçları arıcılık açısından oldukça önemlidir. Bahçe düzenlemelerinde dekoratif amaçla da dikilebilen kızılcık fidanı, soğuklara karşı oldukça dayanıklı olduğu için tercih edilebilir.

Kızılcık fidanı nasıl elde edilir?

Tohumla üretim, olgunlaşma döneminden önce ya da olgunlaşmadan sonra yabani ağaçlara ait olan meyvelerden alınan tohumlar direkt olarak istenilen alana ya da saksılara dikilebilir. Bu şekilde elde edilen fidanlar bir sonraki yaz mevsiminde aşıya gelir. Oldukça sert olan tohum kabuğu çimlenmeyi uyarıcı işlemler ile yumuşatıldıktan sonra tohumlar katlamaya alınır ve bu şekilde 1,5 yıl sonra aşılamaya uygun olan çöğür elde edilmiş olur.

Aşılama, doğal ortamlarda yetişmiş olan yabani kızılcık ağaçları çiçeklenmeden önce ilkbaharda budanır ve oluşan bir yaşlı sürgüne ya da yongalı göz aşısı yapılır. Tohumdan ya da dip sürgünlerden elde edilmiş olan çöğürlerin aşılanması yoluyla kızılcık fidanları elde edilmiş olur. Budama ile oluşturulan sürgünlere çeşit değiştirmek için göz aşısı yapılabilir. Bununla birlikte iki ya da daha yaşlı olan dallara kalem aşısı uygulanabilir T göz aşısı mayıs ve haziran ayları da sürgün şeklinde temmuz-ağustos aylarında ise durgun aşı olarak uygulanabilir.

Yonca aşı ise mayıs ve haziran aylarından önce yapılabilir. Zamanında ve tekniğine uygun olarak yapılmış aşılardan oldukça başarı elde edilebilir.

Daldırma ile üretim, kızılcık, daldırma yöntemi ile de çoğaltılabilir. Fakat bu yöntem ile istenilen sayıda fidan elde edilmesi pek mümkün değildir. Ayrıca daldırma ile yapılan üretimde fidanlar oldukça geç meyve verir.

Kızılcık fidanı dikimi, kızılcık bahçesi yapılacak olan yerde bulunan toprak öncelikle analiz edilir. Toprağın bitki ve besin madde ihtiyaçları belirlenir. Orta bünyede olan derin ve geçirgen topraklarda çok daha iyi gelişip meyve veren kızılcık fidanı, hazırlıklar yapıldıktan sonra fidanın büyüme özelliği ve arazinin yapısına dikkat edilerek dikim mesafeleri 4.4 m 5.5 m olarak belirlendikten sonra tohumlar ekilir ve daha fazla verim ve hasat zamanını genişletmek için birden fazla çeşit kullanılması önerilir.

Dikim budaması, fidanın toprak seviyesinden 50-70 cm'den tepe vurma şeklinde yapılır. Kızılcık fidanı her türlü budamaya çok iyi bir şekilde tepki gösterir. Şekil budaması olarak ise modifiye lider formu önerilir.

Verim budaması, meyvelerin ağacın her yerinde dağılmasını sağlamak, güneşlenmenin dengelenmesi ve gerektiği zaman meyve azaltılması için yapılan verim budaması ile birtakım sebeplerden dolayı oluşmuş olan obur dallara uç alma ile işlemi yapılır ve bu yöntemle dallar 2 yıl içinde verimli hale getirilmiş olur.

Sulama, kızılcık fidanının yetiştirilmesinde su oldukça önemli bir faktördür. Kızılcık fidanı mutlaka su ister. Kurak ve susuz kalan fidanlar yeterli miktarda büyüyemez ve meyveleri küçük olur. Yeterli miktarda yapılan sulama ile verim büyük oranda artar.

Gübreleme, yapılmış olan toprak analizlerinden sonra yapılan gübrelemeden oldukça olumlu sonuçlar alınabilir. Organik gübreleme genel olarak 1 dekara 2-3 ton olarak 3-4 yılda bir yapılabilir.

Tarımsal mücadele, ticari olarak yetiştirilen kızılcık fidanlarının yetiştirildiği özellikle de nemli olan bölgelerde ve aşırı yağış sonrasında fidanlarda antraknoz ve botritis gibi hastalıklar görülebilir. Bu hastalıkları yok edebilmek için fungisit uygulamaları ve bakırlı perapatlar önerilmektedir. Kızılcık fidanının yetiştirildiği yerlerde diğer meyvelerde de görülen meyve sineği ve kabuklu bit gibi zararlı haşeratlar olabilir. Ancak bu haşaratlar önemli derecede zarara neden olmaz.

Hasat, olgunlaşmış olan ağaçların bulundukları iklim ve yükseltiye göre hasat temmuz ayının ortalarından başlayarak ekim ayına kadar yapılabilir. Aynı ağaçta bulunan meyvelerin hepsi aynı anda olgunlaşmaz. Bu sebeple kızılcık hasadı 2-3 kez yapılır. Hasat edilen kızılcık meyveleri hasattan sonra bile olgunlaşmaya devam eder. Meyveler olgunlaştıkça irileşir ve meyvede bulunan şeker miktarı çoğalır. Ancak çok olgunlaşmış meyvelerin C vitamini miktarı ve sertliği azalır. Bu sebeple meyvelerin renklenmeye başladığı anda hasadı yapılmalıdır.
" } ] }